UA-198433263-1 UA-198433263-1
top of page

ASTROLOJİDE MİTOLOJİNİN ÖNEMİ

Haritalarımız bir elin parmak izi kadar özel ve kendine has taşır. Dolayısıyla Natal haritalarımızdaki her bir görünüm, her bir kombinasyon bizlere sonsuz olasılıklar ve senaryolar getirir.

Astroloji ve Mitoloji birbirinden ayrılmaz bir bütündür. Mitoloji sayesinde aslında bizlerin olaylara vermiş olduğumuz tepkilerin psikolojik yansımalarını görüp onları anlamlandırma şeklimizdir.

Yani aslında mitolojik öğeler konunun derinini anlamamızda bizlere büyük ipuçları verir.

Carl Gustav Jung 1875 – 1961 yılları arasında yaşamış İsviçreli psikiyatrdır. Analitik psikolojinin kurucusudur. Öğretisi, analitik ruh bilim adıyla anılır. C. G. Jung’un insan ruhunun derinliklerini inceleyen yapıtlarının, Hermetik özellikler taşıdıkları kabul edilmektedir. Semboller, mitler, arketipler ve kolektif bilinçaltı konularındaki fikirleriyle katkılarda bulunmuştur. “Sembol, bilinçdışı enerjisi tarafından harekete geçirilen ipuçlarıdır. Bilinçdışının kontrollü olarak bilince taşınması, sağlıklı bir süreçtir. Jung psikolojisinde hasta, tanrısal imgeler taşıyan arketiplerle özdeşleştirilir. Bu özdeşleşme, hastanın benlik boşluğunu dolduran önemli bir süreçtir.” “Akıl hastaları ve mitoslar arasındaki benzerliği araştırmıştır. Bunun sonucunda, akıl hastasının hayallerinin, arkaik simge ve imgelerden oluşan kolektif bir fondan yararlandığını keşfetmiştir.” “Artık elinde mitolojinin anahtarı var. Ruhun tüm kapılarını açmakta özgürsün.”der Jung.

Nasıl ki Chiron- Kiron haritalarımızda yerleştiği yer ile ilgili hem en zayıf hem de en güçlü olduğumuz konu hakkında bizlere bilgi verir. Mitolojide ve Astrolojide Chiron evlilik dışı bir çocuktur. Kendisinden utanan ailesi onu terketmiştir. Chiron yabancılaşmadır. İçimizde yaşatmak zorunda olduğumuz ‘’öteki’’dir. Doğum haritasında yerleştiği burç ve ev, kişinin soyutlanmış nitelikleriyle ilgilidir. Başkalarından saklanan sırları sembolize ettiği gibi aynı zamanda sevilmeye, kabul görmeye en çok ihtiyaç duyduğumuz çıplak yanımızdır.

Ceres mesela bereket tanrıçası olarak geçer. Sembol olarak anneyi bir beslenme, büyütme ve bakım merkezi olarak ele alır. Kişinin annesi ile olan ilişkisinde, her türlü duygusal ve fiziksel bakım ve ilgiyi alma biçimine işaret eder.

Haritalarda buna baktığımızda kişinin annesi ile olan ilişkisini ne şekilde bu sevgiyi alıp, alamadığını görebiliyoruz.

Ceres yine aynı zamanda Sinastri haritalarında da bir erkeğin nasıl bir eş tercih edeceğini bizlere gösterir.

Hera ( Juno) ise Evlilik tanrıçası olarak geçer. Kadınların ve Evliliklerin koruyucusu olarak anılır. Dolayısıyla Kadın Haritalarında ise Juno ya bakmak gerekir.

Hephaistos Yunan mitolojisinde Zeus ile Hera'nın oğlu, ya da Hera'nın yalnız başına doğurduğu oğlu. Tanrılar ve kahramanlar için demircilik zanaatıyla uğraşarak silahlar ve zırhlar üreten ateşler tanrısı.

Hephaistos sakat doğmuştur ve bu durumdan utanan annesi yani Hera onu Olypmpos’tan aşağıya atmıştır. Fiziksel bedeninde ayakları topal ve çirkin bir görünüme sahiptir.

Hephaistos ruhun demircisi olarak da bilinir. Bedenindeki fiziksel kusurları reddetmez. Bunun yerine çirkinliği güzellik haline getirmek için çalışır. Olympos’taki görkemli saraylar hep onun elinden çıkmıştır.

Astrolojik olarak ise Hephaistos öncelikle anne babayla olan ilişkide, fiziksel özellikleri sebebiyle sevilmeme ve istenmeme konusunu anlatır.

Doğum haritalarımızda da bu şifreler gizlidir. Astrolojinin bu derya deniz ilmi ile birlikte aslında bu şifreleri de çözmeye çalışmaktayız.

Her birimizin hikayesindeki kilit noktaları yakalamak ve bu kilit noktaları açacak anahtarı bulmak oldukça önemli bir çalışmayı gerektirir.

Aslında yeni günde kendimizle ilgili yen şeyler keşfederiz. Hayatımızda bir şeyler oluyordur. Fakat bu olan olaylar neden oluyordur? Ve biz bu olaylara neden o şekilde tepki veriyor olduğumuzun cevapları yine haritalarımızda gizli.





19 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
Yazı: Blog2_Post
bottom of page